30 Mayıs 2013 Perşembe

Veda - Esir Şehirde Bir Konak / Ayşe Kulin

Veda - Esir Şehirde Bir Konak
Ayşe Kulin
2007

Bazen arkadaşlarımla kitaplar ve yazarlar üzerine konuşuruz. Ayşe Kulin'in ne zaman adı geçse kendini nitelikli okur olarak tanımlayan bazı arkadaşlarım hemen burun kıvırırlar. Ayşe Kulin'in çok basit ve niteliksiz bir yazar olduğu görüşünü defalarca duydum. Bu önyargı eşliğinde okumaya başladım "Veda" romanını. Doğruyu söylemek gerekirse gerek üslubu, gerek kurgusu ile bu kitap beni hemen sardı. Keyifli ve hoş bir okuma serüveni yaşadığımı söyleyebilirim. Tamam belki derin psikolojik tahliller, müthiş betimlemeler yok. Ancak yazarın dili hiç de yavan ve sığ değil. Tarihsel fon başarılı bir şekilde aktarılıyor. Karakterler karton değil, ete kemiğe bürünmüş bir mahiyetteler. Trajik olgular da dozunda sunulmuş. Yani "Veda" kitabı çerçevesinde Ayşe Kulin hakkında birinci elden bir görüş sahibi olabildiğimi ifade edeyim. Mükemmel olmasa da berbat da değil.

25 Mayıs 2013 Cumartesi

Fernando Pessoa'nın Son Üç Günü / Antonio Tabucchi

Fernando Pessoa'nın Son Üç Günü
Antonio Tabucchi
1994

Kısa ama yoğun bir kitap. Kesif bir hüzün barındıran yapıya sahip. Bir solukta okudum. Uzun zamandır has edebiyatın tadını böylesine derin duyumsamamıştım. Konu edindiği kült şair Fernando Pessoa'nın anlatımını ve ruhsal tasvirini son derece çarpıcı bir şekilde ortaya koymuş. Sade ama derinlikli portre çizimleri de barınıyor kitabın içinde. Okuru sarsmak için ille de girift ve bulmacamsı metinler kotarmanın gerekli olmadığının somut bir kanıtını ortaya koymuş yazar Antonio Tabucchi. Bir yerde denk gelirseniz ıskalamayın ve mutlaka okuyun derim.

23 Mayıs 2013 Perşembe

2012 Öykü Yıllığı "öykü yağmuru" / Kemal Gündüzalp

2012 Öykü Yıllığı "öykü yağmuru"
Kemal Gündüzalp
2013

Kemal Gündüzalp'in titiz bir şekilde hazırladığı kapsamlı bir öykü yıllığı çalışması elime geçti. İlgiyle okudum. Bu tür çalışmalar doğrusu yoğun bir çaba gerektiriyordur, diye düşünüyorum. O yüzden büyük saygı duyduğumu gizleyemem. Ancak bu yıllığın neredeyse üçte biri, gereksiz ve sıkıcı istatistik bilgilerini içeriyor. Bundan biz okurlara ne? Anlayamadım doğrusu! Okuması daha kolay, daha az sayfa içeren, bir yıllığı yeğlerdim ben. Dandik bir yerel dergide, kısa bir tane öykücük yayınlayan yazar aday adaylarının bile çetelesini tutmaya ne gerek var? İnanın bilmiyorum. Öykü adına yapılan en ufak çalışmanın bile gündeme gelmesi yerine, nitelikli ve güçlü öykülere daha çok yer verilseydi keşke. Ayrıca yapıtı hazırlayan Kemal Gündüzalp kendi ideolojik yaklaşımını bütünüyle kapsayan bir ürün kotarmış. Kendisini gibi düşünmeyenin öykülerini paylaşmayarak yok saymak... O ne tatlı ve vazgeçilmez bir duygusal tavırdır ey Allah'ım!

19 Mayıs 2013 Pazar

Osmanlı'nın Kayıp Atlası / Mustafa Armağan

Osmanlı'nın Kayıp Atlası
Mustafa Armağan
2005
Resmi tarih söylemlerini sorgulayan bir çalışma. İlginç ve öğretici bir okuma serüveni vaat ediyor Mustafa Armağan'ın bu hoş kitabı. Elime aldığımda sıkıcı bir kitap okuyacağımı sanıyordum. Ancak sayfalarda ilerledikçe epeyce sardı beni. Bilmediğim birçok konuda yeni bilgiler edindim. Üslubu da akıcı. Yazar edebiyat mezunu olmasının getirisinden faydalanmış. Tarih felsefesi üzerine yer yer önemli pasajlar içeriyor. Bu yönüyle öğretici tarafı da var. Yazarın iki kitabını daha okumuştum daha önce. Bu bence diğer yapıtlarından daha önde, tezlerini daha ikna edici savunan bir çalışma olmuş.