26 Ağustos 2013 Pazartesi

Kâtip Bartleby / Herman Melville

Kâtip Bartleby
Herman Melville
2009

Dünya edebiyatının bence en büyük başyapıtlarından biri olan bu kısacık kitabı nasıl tanıtacağımı, hangi özelliklerini ön plana koyacağımı, övgülerime nereden başlayacağımı düşündüğümde doğrusu epeyce kararsızlık yaşadım. Günümüz modern edebiyatının yapıtaşlarından birini oluşturan "yabancılaşma" olgusu üzerine erken dönemde ortaya konmuş en doyurucu eserlerden biri, hatta kanımca birincisi olan "Kâtip Bartleby" insan psikolojisinin giriftliği hakkında yazılmış en yalın anlatılardan biri olmalı. Melville'nin ustalıkla kotardığı yoğun ironi barındıran, daha ötesi alaycı şekilde de tarif edilebilecek başarılı üslup, kitabın içinde gizlice barınan kesif hüznün üstünü hafifçe örtmeyi mükemmel başarmış. Bu eserdeki naif karakterlerin tarif edilişlerindeki orijinallik, davranışlarındaki ilginçliklerin olağanmışçasına sunumu, kitabın bir solukta okunmasına vesile oluyor. Yüzeydeki metnin yanısıra bir de alt metin olarak gizlenen ilginç motif ve sembollerle süslü derin yapı, okura kendine has aşırı yorumlarda bulunma olanağı da sunuyor. Eğer halen okumadıysanız "Katip Bartleby"i şiddet ve hararetle tavsiye edeceğim.       

24 Ağustos 2013 Cumartesi

Açılmış Kanat / Salih Bolat

Açılmış Kanat
Salih Bolat
2004

Günümüz şiirlerinin metropol kaosuna sürüklenme cenderesini bilinçli olarak kabullendiği eserlerden ayrılan, farklı kulvarda olduğunu hemen hissettiren bir kitap: Açılmış Kanat. Duyarlığını ortaya koyan güçlü şiirler kitabın daha en başında okurlarını karşılıyor. Taşranın uzak sesini inceltilmiş bu sakin imgelerle hissetmek Salih Bolat'ın çabasını takdir etmek gerektiğini ortaya koyuyor. Şairin şiirlerinin başarılı olduğunu şuradan saptayabiliriz: Bu şiirlerden en az 4-5 tanesini bundan 10-12 yıl önce Varlık Dergisi'nde okuduğumu hatırladım. Bazı şiirleri dergilerden okuduktan uzun zaman sonra kitapta tekrar okuduğumuzda güçlü şekilde anımsıyorsak bu azımsanmayacak bir başarının ürünüdür kanısındayım. Ben, şahsen şairin kitaptaki kısa şiirlerinin uzun şiirlerine nazaran daha çarpıcı ve etkileyici olduğu kanısındayım. Kimi zaman anlatımsal ögelere yaslanan, ama bunu yadırganmayacak boyutlarda tutan şiirler de var, lirik bir görselliğin baştacı edildiği nazenin şiirler de var. Bence güzel.    

23 Ağustos 2013 Cuma

Ebruli Düşler Albümü / Ali Osman Dönmez

Ebruli Düşler Albümü
Ali Osman Dönmez
2011

İnceliklerle örülmüş orijinal temalar içeren, özenli bir üslup kullanımı hususunda ciddi manada hassas, hem geçmişteki hem de günümüzdeki sahih şiir geleneğine nazik selamlar göndermeyi ihmal etmeyen, okuma eylemi esnasında barındırdığı estetik lezzeti güçlü ifadelerle duyurmayı bilen, etkileyici bir kitap okudum geçenlerde: Ebruli Düşler Albümü... Şair Ali Osman Dönmez'in gergef işlercesine bir sabır ve titizlikle oluşturduğu dizeler, hem anlamsal zenginlik açısından, hem de güçlü imgesel çağrışımlar oluşturması yönünden okur için doyurucu bir içerik barındırıyor. Bu kitabın günümüz şiiri açısından, diğer benzer eserlerden bence en büyük farkı; özellikle ses ve müzik ögelerine, dizelerindeki ahenge dikkatle eğilmesi. Günümüz Türk şiirindeki eserlerin büyük çoğunluğu, sessiz okumaya müsait bir yapıda kotarılıyor. Oysa Sayın Dönmez'in, Ebruli Düşler Albümü'nü eline alan bir okur, uygun bir ritmde kendi sesini dinlemek suretiyle, bu şiirleri sesli olarak okursa bence daha çok lezzet alacaktır. Sadece cumhuriyet sonrası modern şiirimizden beslenmeyi yeterli görmeyen, kaynağını geniş tutarak yüzyıllar ötesi zengin şiir birikimimizin tümünü özümsemiş, birikim sahibi bir ozanla karşı karşıyayız. Bozkır'ın sesini layığıyla yansıtan bu önemli eseri okumanızı salık vereceğim. 

21 Ağustos 2013 Çarşamba

Seçilmiş Şiirler / Hermann Hesse

Seçilmiş Şiirler
Hermann Hesse
2001

Hermann Hesse şüphesiz büyük bir yazar. Öyküleri ve romanları ile kendine haklı bir yer edinmiş, klasikleşmiş bir yazar olduğundan hiç şüphe yok. Özellikle beni çok etkileyen hikayelerinden, bir ara burada bahsetmeyi düşünüyorum. Ancak Hesse'nin pek öne çıkmayan bir yönünden, yani şairliğinden kısaca söz etmek istiyorum şimdi. Okuduğum bu incecik seçme şiirler kitabında, şairin lirizmi, muazzam bir yalınlıkla evrensel bir çerçevede nasıl bunca etkileyici yansıttığına epeyce şaşırdım, dahası sarsıldım. Çeviri şiirin büyük handikaplarının aşılmasına vesile olan, kitabın çevirmeni Hilmi Tezgör'ün adını anmazsam haksızlık olur doğrusu. Hesse ile ilgili birbirinden ilginç siyah beyaz fotoğraflarla da desteklenmiş bu güzel kitabı tüm şiir okurlarına tavsiye ederim. Kitaptaki en beğendiğim şiirleri anacaktım ama buna cesaret edemedim. Çünkü şiirlerin büyük çoğunluğunu, beğenimi imleyen çiziklerle doldurmuşum. Bu nedenle burada paylaşmam uzun süreceğinden vazgeçtim. Kitabın son sayfasında yer alan, Hesse'den yapılmış bir alıntıyla bitiriyorum: "Tüm şiir, dağınık bellekte dünyanın yansıması, benliğin dünyaya cevabıdır. Tamamıyla bilinen bir yalnızlaşmanın şikayeti, bilinci ve oyunudur." 

19 Ağustos 2013 Pazartesi

Gelenek ve İkinci Yeni Şiiri / Cevat Akkanat

Gelenek ve İkinci Yeni Şiiri
Cevat Akkanat
2012

İkinci Yeni Şiiri, modern Türk edebiyatı içinde önemi ve etkileri yadsınamayacak bir hareket. Tamam orası kesin, kimsenin de bir itirazı yok. İkinci Yeni'nin öncü şairlerinin de ülkemiz şiiri için son derece önemli aktörler olduğu görüşü de yükseliyor doğal olarak. O da kabul. Ancak bunların da ötesinde İkinci Yeni'yi tüm yönleri ve yönelimleriyle, bütün poetik kabulleriyle beraber kutsayan, neredeyse diğer tüm şiir oluşum ve akımlarını yok sayan, gruplaşmalardan bağımsız şairleri küçümseyen, abartılı bir bakış açısı da ne yazık ki edebiyat ortamında hakimiyetini sürdürüyor. Sanki yüzyıllar süren aşamalarla kökleşen tüm şiir tarihimiz içinde "İkinci Yeni" haricinde bir silkiniş yaşanmamış gibi davranıyor bazı şairler ve okurlar. İşte Cevat Akkanat, bu kitabıyla, bir tabu haline getirilip eleştirilemez konuma yükseltilmek istenen İkinci Yeni Şiiri'ne objektif yaklaşmak gibi zor bir işe sıvanmış. Ve büyük oranda da üstlendiği bu zor misyonu yerine getirmeyi başardığını söyleyebiliriz. "Gelenek ve İkinci Yeni Şiiri" ile Sayın Akkanat akademik bir titizlikle, ince bir şair duyarlığını bir arada taşıyarak, geniş bir perspektifte ele aldığı olguları tüm yönleriyle saran bir çalışma kotarmış. 472 sayfalık bu hacimli ürün yine çok tartışılan ve iğdiş edilen "Gelenek" gibi çetrefil bir olguyu da hakkıyla masaya yatırmış, layığıyla ele almış. Akkanat'ın kitabının bir diğer özelliği ise ortaya attığı savları ve tartıştığı hususları muğlak bırakmamış. Bahsedilen şairlerin şiirleriyle birebir örneklendirmek suretiyle, olguları somut olarak ortaya koymuş, itirazlarını dillendirmiş ve delillerini okurlarla paylaşmış. Bu nedenle de ortaya konan teşhis ve iddialar havada kalmıyor. Okuduğunuzda kitabı beğenir ya da beğenmezsiniz, yazarın görüşlerini paylaşır ya da itiraz ederseniz, orasını bilemem. Ancak bu kitabın ciddi bir sabır ve emekle örüldüğünü, yapıtta ağza sakız edilmiş klasik söylemlerden titizlikle uzak durulduğunu, eser boyunca orijinal ve vurucu tespitlerde bulunulduğunu, muhakkak kabul edeceğiniz kanısındayım.       

17 Ağustos 2013 Cumartesi

Yılbaşı / Vecdi Yarman

Yılbaşı
Vecdi Yarman
1953

Sahafta denk geldim bu kitaba. Eski olması nedeniyle ilgimi çekti. Sudan ucuzdu zaten. Satın aldım ve okudum. Kitabın en ilginç yönü kitapta şairin adı geçmiyor. Hakikaten tuhaf... "Çılgın" takma adıyla yazılmış bir çalışma. Son sayfalardan birinde yapıtını eşine ithaf ettiği için, eşinin adını belirten yazarın bu vesileyle soyadını öğrenebiliyor meraklı okuyucular. Ama adı meçhul... İnternette epeyce araştırma yaptım ve kitabı yazan kişinin Vecdi Yarman adlı bir avukat olduğunu keşfettim. Zamanının şiir anlayışı içinde farklı bir soluk olduğunu düşündüğüm için bu gizemi çözme çabasına girdim. Kimi yerde şiirlerini yazdığı yer ve koşulları anlatarak okurlarını aydınlatmayı yeğlemiş. İlginç benzetmeler ve yoğun olmasa da farklı imgeler kendini hissettiriyor bence. Biçimsel açıdan pek bir orijinallik içermese de içerik açısından farklı. Şair Vecdi Yarman 2006 yılında vefat etmiş. Araştırdığım kadarıyla başka kitabı yok. Bu kitabı yazdıktan sonra geçen ömründeki yarım yüzyılı aşkın zaman içinde neden başka şiir kitabı yayımlamamış acaba şair? 

5 Ağustos 2013 Pazartesi

Bir İntihar Efsanesi / David Vann

Bir İntihar Efsanesi
David Vann
2012

En son söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Hayatımda okuduğum kitaplar içinde, beni en çok şaşırtan kitaplardan biri de budur. Nasıl bir şaşkınlık mı yaşadım? Dostoyevski'nin Suç ve Ceza romanını okurken, Raskolnikov karakterinin işlediği cinayetin tasvir edildiği sahneyi okurken de benzer bir şaşkınlık yaşamıştım. Burada "Bir İntihar Efsanesi" kitabının lokomotif öyküsü olan, 158 sayfa süren "Sukkwan Adası" öyküsünün içindeki şoke edici bölümden bahsederek kitabı okuyacakların yaşayacağı sürprizi bozmak istemiyorum. Ancak has edebiyat arayanların bu çalışmayı tercih ederlerse isabetli bir seçim yapmış olacaklarını ısrarla belirteyim. Sert hakikatlere tahammül edemeyen, basit kitaplar okumak isteyen okurların ise "Bir İntihar Efsanesi"nden uzak durmasını salık vereceğim. Şahsen ben kitabı okurken çabuk bitmesini istemediğim için acele okumadım, bol bol mola vererek okuduğum kısımları zihnimde evirip çevirdim ve tahlil ettim. Otobiyografik ögelerden de yararlanıldığı belli olan bu kitabın yazarı David Vann'ın diğer çalışmalarını da takip etme düşüncesindeyim.   

2 Ağustos 2013 Cuma

Belleklerde Yaşayan Bodrum / Cezmi Çoban

Belleklerde Yaşayan Bodrum
Cezmi Çoban
2012

Bodrum'a hiç gitmedim. Ama medyadaki yansımaları nedeniyle Bodrum'un hep tatil ve magazin yönüyle öne sürüldüğünü görüyordum. Cezmi Çoban'ın bu kitabıyla çok hoş bir beldemiz olan Bodrum'un ne kadar köklü bir tarihi, ne güçlü bir kültürü, ne güzel insanları olduğunu görmek ve anlamak benim için zenginleştirici bir deneyim oldu. Kitabın sonuna eklenmiş birbirinden güzel fotoğraflarla içerikte yer alan söyleşilerin daha etkileyici olması sağlanmış. Yazar, önemli bir sözlü tarih çalışmasını bu şekilde okurlara sunarken, söyleştiği kişilere sorduğu etkili sorularla konuşmaları nitelikli bir şekilde yönlendirmiş. Yaşayan tarih hüviyetindeki bu birbirinden bilge Anadolu insanlarının konuşmaları akıcı bir şekilde merakla okunuyor. Bu samimi üslup, yalınlığın derinliğini hissettiriyor doğrusu. Benzer çalışmaların başka yöreler için de yapılarak çoğalmasını diliyorum. Günümüz için değerli bir kazanımdır bu tür  kitaplar. Ayrıca, yıllar geçtikçe, zaman ilerledikçe değerleri ve önemlerinin daha da artacağı muhakkak. 1985 Muğla doğumlu, genç tarihçi yazar Cezmi Çoban'ın yeni kitaplarıyla, başka çalışmalarıyla da karşılaşmak biz okurlar için önemli bir kazanım olacaktır kanaatindeyim.