24 Ekim 2015 Cumartesi

AşkAllah / Muammer Can

AşkAllah
Muammer Can
2015

            Muammer Can'ın ikinci şiir kitabı AşkAllah, günümüzün kendine modern şiir dilinin kimi trüklerini, basmakalıp bir edayla tekrar etmekten imtina eden, şahsına münhasır bir şiir gettosu oluşturmaya niyetlendiği sezilen, bir aura taşıyor. Yakın zaman önce kaybettiğimiz değerli şair Hüseyin Avni Cinozoğlu'nun son kitabı "Makâm-ı Işk Her Dem Âli" ile, söylem bazında pek benzeşmese bile, manevi kavramsal kimi yaklaşımların tinsel aktarımı yönünden bazı paralellikler taşıdığı söylenebilir.

            Kitabın daha başında yer alan "Kara Ölüm" şiiriyle, okur, şairin kendisine göstermeye niyetlendiği, eşitsizliklerin güçlendiği dünyanın acımasız atmosferini solumaya başlıyor. "Ciğer Yanığı" gibi söylemin keskin bir bıçağa dönüştüğü şiirler AşkAllah kitabında sıkça yer almakta. "Şair" adlı şiirdeki gibi, anlatımsal öğelerin kendini gösterdiği çalışmaları, yalınlığın vuruculuğunu göstermesi açısından önemli buldum. "Nisa" şiiri ise, kitabın içinde ayrıksı duran bir üslup yapısı taşısa bile, tekrar tekrar okuduğum ürünlerden biri oldu. "Şathiye" de su gibi akan söyleyişiyle, benim bakış açıma göre, etkileyici çalışmalardan biriydi. Kitabın ilerleyen sayfalarında, şair Muammer Can "Aşk Dikenli Bir Hırkadır" derken, dervişane tavrının en üst perdesine ulaşıyor.

            Kitabın son yirmi sayfasında ise estetik yönelim temposu bazında, belirgin bir düşüş gözlemledim. Söylem benzeşiminden kaynaklanan bir tekdüzelik hissi, yazık ki, eserin finalinde özgül  ağırlığını belirginleştirdi. Yani demem o ki, eserin sonlarında yoğunlaşan ölçü ve uyak kaynaklı bir ses monotonluğu, benim gibi kimi okurlarda, belirli bir kulak yorgunluğu oluşturabilir. Ama buna rağmen, bütünsel açıdan bakıldığında, Muammer Can'ın AşkAllah adlı kitabı, farklı bir kulvarda ilerleyen ve zikzaklı koşular yapan başarılı bir koşucuyu izler gibi, heyecan verici tatlar da barındırıyor.