18 Ekim 2013 Cuma

Akvaryum Konuşkanı / Emin Kaya

Akvaryum Konuşkanı
Emin Kaya
2012

Akvaryum Konuşkanı'nı bitirdiğimde ritmi bir hızlanıp bir yavaşlayan, ama ahengini kaybetmeyen hoş bir klasik müzik parçasını huşuyla dinlemiş gibi bir duyguya kapıldığımı söyleyerek başlayayım. Emin Kaya şiiri bir enstrüman olarak ustaca kullanıyor. Vermek istediği duygu derinliğini, aktarmak istediği düşünce bütünlüğünü kelimeleri notalaştırarak aktarıyor. İsteyen itiraz edebilir, fakat benim bir okur olarak ilk izlenimim bu yönde. Kitabın başlarında yer alan epigrafta şairin: "Zeki Müren hisli sesiyle söylüyordu: 'akşam oldu hüzünlendim ben yine / hasret kaldım gözlerinin rengine' Sonra cin çıktı!" demesi de, sanırım benim bu savımı bir nebze olsun destekler mahiyettedir. Emin Kaya, günümüz şiirinin içinden gelen, zamanımızda yazılan şiiri özümsemiş, ama farklı bir ses oluşturmayı da amaç edinmiş bir ozan izlenimi verdi bana bu ilk kitabıyla. "Israr ve Esrar" (sayfa: 20) ile okuyanları tasavvufun gizemli dehlizlerine sokan, "Muşamba Yasası" (sayfa: 23) ile gerçeküstü bir atmosferi ironi ve hüzün karşıtlığı ile harmanlayan, "El Yazısıydım Babamın" (sayfa: 29) ile çocukluktaki aile nostaljisinin lirizmini dokunaklı bir edayla yansıtanın hep aynı şair olması, Kaya'nın izleklerinin zenginliğini göstermek için belki küçük bir örnek oluşturabilir. Akvaryum Konuşkanı'nın bence en büyük handikapı, kitabın adı. Ürünlerin dokusunu, içeriğin yapısını ve kitabın bütününü hiç yansıtmayan bir isim bu. Emin Kaya bu ilk yapıtına, daha çarpıcı, çağrışım gücü daha yüksek bir isim bulsaydı muhakkak daha güzel olurdu kanısındayım. Ama şiirseverler bu ayrıntıya takılmasın. Alıp okusunlar bu dikkat çekici kitabı. Bence pişman olmazlar.          

1 yorum:

  1. emin kaya benim amcam onunla gurur duyuyorum canım amcam

    YanıtlaSil