19 Temmuz 2014 Cumartesi

Suskunlar / İhsan Oktay Anar

Suskunlar
İhsan Oktay Anar
2010

İhsan Oktay Anar kendine has bir tarz oluşturmuş, üslup bakımından elde ettiği girift anlatım tekniklerini son derece ustaca kullanan bir yazar. Tarihsel fonun arka planını oluşturduğu kimi sürreal içerikler de taşıyan temalar, barındırdığı gizem unsurunu kullanarak kendini heyecanla okutuyor. Merakla okunuyor ancak konu çok mu heyecan verici? Hayır. Sadece karmaşık açıklamalar ve kimi gereksiz ayrıntı içeren kurgu tutkulu, bütünlüklü ve kendi içinde tutarlı. Benzersiz bir üslupla tarihi romana felsefi bir derinlik katan İhsan Oktay Anar'dan hem derinlikli hem de sürükleyici vasıflarını bir arada bulabileceğiniz bir çalışma bu. Ancak postmodern içerikteki temel yapıtları okumuş kişilerin "Suskunlar"ı ele almasında fayda var. Okurluk düzeyi dünya klasikleri çerçevesinde kalmış bireylerin, bu kitabı okurken epeyce sıkılacağı, hatta tamamlamayıp yarıda bırakabileceğini tahmin etmek büyük bir kehanet sayılmaz.

4 Temmuz 2014 Cuma

Kadim Sır / Zeynep Kayadelen

Kadim Sır
Zeynep Kayadelen
2012

İlginç bir üslubu var Zeynep Kayadelen'in. İlginç sözünü olumlu anlamda söylüyorum. Çünkü hiç duymadığım ilginç kelime ve terkiplerin şiirsel bir ifadeyle "Kadim Sır" romanında sık sık kullanılması oldukça hoş olmuş. Türkçemizin zenginliğinin ayırdına varabilmemiz için böylesi çalışmaların gerekliliğine daha bir inandım. Karakterler ve mekan tasvirleri de üst düzeyde. İçerikteki yavaş yavaş artan dozda sunulmuş gizem ögesi okuma heyecanının diri tutulmasına vesile oluyor. Tarihsel dönemin panaromasının belli miktarda anlaşılabilmesi için de, yeterli bilgi keyifli bir anlatımla metne karıştırılmış. Bölümlemeler ve olayların akışının düzeni Kayadelen'in çalışmasının usta işi ve emek mahsulü olduğunu kanıtlıyor. Kısacası ilgiyle okunan, satır aralarında güzel mesajlarını da aktaran nitelikli bir tarihsel roman "Kadim Sır". Okumakta fayda var.

3 Temmuz 2014 Perşembe

İkibinli Yıllara Maraton / İbrahim Sami Bükülmez

İkibinli Yıllara Maraton
İbrahim Sami Bükülmez
1999

Kitabın ilk göze çarpan olumsuz yönü, harf karakterlerinin ve sayfa düzeninin okumayı zorlaştırıcı mahiyette bir özellik içermesi. Gözü yoran bu durumu kabullenerek okumaya başladığımda, oldukça temiz bir anlatımla karşılaştığımı söyleyebilirim. İbrahim Sami Bükülmez'in ilgi çekici bir hayat yaşadığı belli. Anlatımı da olayları birbirine karıştırmayan bir duruluk barındırıyor. Ancak özellikle ilk bölümlerde kısa kısa onlarca olaydan bahsedeceğine, uzun ve ayrıntılı olarak birkaç ilginç anısından bahsetse çok daha hoş olurdu kanısındayım. Kitabın içinde anlatılan onlarca kişinin ayrıntılarıyla tanıtılması ve birbirleri arasındaki ilişkilerin mahiyetinin üzerinde çok durulması "İkibinli Yıllara Maraton"un sürükleyiciliğini azaltan bir faktör olmuş. Bunları bir tarafa koyacak söylersem, oldukça mühim tavsiyeler ve hayat tecrübeleri aktaran bu çalışma, özellikle gençler için faydalı ve yön gösterici bir içeriğe sahip. Disiplinli ve titiz olduğu belli, düzgün bir kişilik taşıyan İbrahim Sami Bükülmez'in geçmişteki yaşantısına özeleştiri de taşıyan mahiyetteki bu bakışı, her şeye rağmen "İkibinli Yıllara Maraton"u ilgiyle okunması gereken bir eser  yapmış.  

Beni Yavaş Öldür / Çağatay Yaşmut

Beni Yavaş Öldür
Çağatay Yaşmut
2010

Başkomiser Galip karakterinin kendine has bir orijinalite içermemesinin, okur için bir heyecan oluşturucu nüve barındırmamasının romanın ilk handikabı olduğunu söyleyebilirim. Yazar Çağatay Yaşmut'un temiz ve akıcı bir dili var. Rahat okuma yönünden bir sıkıntı yok. Ancak kurgusu fazlaca matematiksel ve köşeli. Tüm boşlukları doldurma çabası rahatsız edici bir kuruluk ve yavanlık hissettiriyor. İstanbul'un yaşayan mekanlarının sıkça anılması olayların gözümüzde canlanmasına vesile oluyor. Netice itibariyle, kitabı ilgiyle okudum. Türk edebiyatının epeyce kısır kaldığı "Polisiye" alanında kalem oynatmanın zorluğunun da bilincindeyim. Fakat "Beni Yavaş Öldür"ü bitirdiğimde, içimde yeni bir Başkomiser Galip Polisiyesi okumayı arzu ettirecek denli bir heves oluşmadı. Yani beklentimin altında kalmış bir yapıtla karşılaştığımı söylemeliyim.

1 Temmuz 2014 Salı

Hayata ve Siyasete Dair / Can Dündar

Hayata ve Siyasete Dair
Can Dündar
1999

Can Dündar'ın kalemi epeyce işlek. Yazdıklarını ilgiyle ve merakla okutuyor. İfade ettiği görüşlerine katılmasam bile, kendi argümanlarını ustaca ortaya koyması nedeniyle düşünsel zenginliğe vesile olduğunu kabul edebilirim. Samimi üslubu ve herkese hitap edebilecek kısa ve duygusal cümleleriyle çok okunmasının ve sevilmesinin ipuçlarını ortaya koyuyor. Kimi zaman oldukça radikal, toplumsal kabullerimiz açısından yadırgatıcı, dahası marjinal söylemleri kolaylıkla ifade edebilmesi de cabası. Özellikle doksanlı yılların ortasındaki güncel gelişmeleri ve siyasetin yönelimlerini hatırlamak için de bir olanak sunan "Hayata ve Siyasete Dair" bir mükemmellik içermese de ortalama bir okuma keyfini sunmayı başarıyor.